
ÇALIÅžMA ALANLARIMIZ

Öfke Problemleri
Öfke, diÄŸer duygular gibi, olay, durum ve kiÅŸilere yönelik verilen anlık bir tepkidir. Fakat öfkeyi, diÄŸer duygulardan ayıran bir özellik, öfkenin “ikincil bir duygu” olmasıdır. Yani insanlar, baÅŸka bir duyguyu derinde hissettikleri zaman “ üzüntü, kıskançlık, suçluluk, hayal kırıklığı, çaresizlik vb. gibi”, bunu öfke ÅŸeklinde deneyimleyebilirler. Öfke problemi dediÄŸimiz noktada, kiÅŸilerin öfkelerini kontrol edemedikleri ve bu durumun kiÅŸinin kendisine ve çevresine zarar vermeye baÅŸladığı durumlardan bahsederiz.
Öfke genelde tek başına deneyimlenen bir problem deÄŸildir, çoÄŸu araÅŸtırma, öfke ÅŸikayeti ile baÅŸvuran kiÅŸilerin hayatlarının baÅŸka alanlarında da zorlandıklarına ( iliÅŸkisel problemler, stress ve kaygı, travmatik durumlar, kayıp ve yas süreçleri, depresyon …gibi) iÅŸaret etmektedir. Bir uzman eÅŸliÄŸinde öfkeye neden olan faktörler, yaÅŸantılar ve geçmiÅŸ deneyimler araÅŸtırıldığına, öfke problemi yönetilebilmektedir ve saÄŸlıklı ifade alanı bulabilmesiyle birlikte iyileÅŸme baÅŸlamaktadır.

Kaygı/ Anksiyete
Gündelik hayatın içerisinde strese sebep olabilecek bir sürü faktörle karşılaÅŸabiliriz. Kaygı ya da diÄŸer adıyla anksiyete, gündelik hayatta karşılaÅŸtığımız zorluklarla ve stresle baÅŸ edebilmemiz için itici güç rolünü oynar, bu anlamda optimal miktarda kaygı saÄŸlıklıdır. Fakat kaygının miktarının çok olması da, bireyin iÅŸlevselliÄŸini kaybetmesine ve zorluklarla baÅŸa çıkma kapasitesini yitirmesine sebep olabilir.
Örneklemek gerekirse, önemli bir sınava gireceÄŸinizi düÅŸünün; kaygı seviyeniz çok düÅŸük olursa sınavı yeterince ciddiye almayabilir, hiç çalışmayabilir ve sınavda baÅŸarısız olabilirsiniz. EÄŸer kaygı seviyeniz çok yüksek olursa, sınav anında odaklanma güçlüÄŸü ve hatırlama güçlüÄŸü yaÅŸayabilir, rahatsızlık hissedebilir ve sınavdan yine baÅŸarısız olabilirsiniz. Burada ideal olan, sizi sınava hazırlanmaya motive edecek kadar kaygılı olmanızdır, kaygının bu formu saÄŸlıklıdır. Bu örneÄŸi hayatın birçok alanına genellediÄŸimizde, saÄŸlıksız seviyelerdeki kaygının, kiÅŸilerin hayatını zorlaÅŸtırdığını söyleyebiliriz. Uzman desteÄŸi ile bu probleminizi çözüme kavuÅŸturabilirsiniz.

Panik Atak
İnsan vücudu, hayatta kalabilmek için birçok mekanizma kullanır. Bu mekanizmalardan biri de, tehlikelerden korunmak için geliÅŸtirdiÄŸi “savaÅŸ ya da kaç” mekanizmasıdır. Bu mekanizma, bir tehdit algıladığında, vücutta gerekli ayarlamaları yaparak (kalp atışlarının hızlanması, hızlı nefes alıp verme, göz bebeklerinin büyümesi …vb gibi) sizi tehlikelerden korumaya çalışır. Bu tepki, ortada gerçek bir hayati tehlike varsa ve tepki tehlike boyutuyla eÅŸit orantılıysa normaldir. Fakat bazı kiÅŸilerde, gerçekte tehdit oluÅŸturmayacak durum, olay ya da nesnelere karşı da bu sistem devreye girebilir. Her ÅŸey o kadar hızlı geliÅŸir ki, siz farkında bile olmayabilirsiniz. Hızlı nefes alış veriÅŸ, kalp çarpıntısı ve terlemeye, boÄŸulma hissi ve ölüm düÅŸünceleri eÅŸlik edebilir. Bu durumlar “panik atak” olarak adlandırılır ve her bireyin yaÅŸadığı panik atak deneyimi, bir ötekinden farklı olabilir.
KiÅŸiler genelde ilk ataklarından sonra, tekrar atak yaÅŸayacakları korkusunu yaÅŸarlar. Bu da gündelik hayatlarını oldukça sekteye uÄŸratabilir; kiÅŸiler belli durum, kiÅŸi ve mekanlardan tekrar atak yaÅŸayacakları korkusuyla kaçınabilirler. EÄŸer siz de hayatınızın böyle bir döneminden geçiyor iseniz, uzman desteÄŸine baÅŸvurabilirsiniz.

Depresyon
Depresyon sıklıkla gündelik hayatta yoÄŸun üzüntülü olma hali yerine kullanılabilmektedir. Her insan hayatının bazı dönemlerinde depresif belirtiler gösterebilir. Fakat yaÅŸanılan sıkıntının klinik anlamda depresyon olarak tanımlanabilmesi için kiÅŸinin en az 2 haftadır süren yoÄŸun umutsuzluk ve deÄŸersizlik düÅŸünceleri ve iÅŸtahta, uykuda, odaklanmada ve karar vermede bozukluklar oluÅŸması gerekir. Bunlara ek olarak baÅŸka faktörler de deÄŸerlendirilir. Psikoterapi desteÄŸi almak için depresyon tanısı almanıza gerek yoktur, eÄŸer siz de hayatınızın böyle bir döneminden geçiyor iseniz, uzman desteÄŸine baÅŸvurabilirsiniz.

KiÅŸilik Örüntüleri ve KiÅŸilik Bozuklukları
Her insan atalarından miras aldığı bir genetik yapı ile doÄŸar ve buna mizaç adı verilir. Bunun üzerine inÅŸa ettiÄŸimiz ve düÅŸüncelerimiz, duygularımız, inançlarımız, kendimizi ve diÄŸerlerini algılama biçimimizden oluÅŸan yapıya karakter adı verilir. Karakter, doÄŸum anından itibaren geliÅŸmeye baÅŸlayan ve kiÅŸinin kurduÄŸu iliÅŸkiler, yaÅŸam olayları ve kendini bu olaylar içerisinde algılama biçimine göre ÅŸekillenir. KiÅŸilik ise mizaç ve karakter özelliklerinin toplamından oluÅŸur.
KiÅŸilik örüntüleri, ortak psikolojik yapılanmalar, duygulanımlar ve davranışlar incelenerek oluÅŸturulmuÅŸ sınıflamalardır. Her birey, bir kiÅŸilik örüntüsüne sahiptir. Bazen belli yaÅŸamsal olayların tetiklemesi, travmatik durumlara maruz kalınması ya da çeÅŸitli baÅŸka sebeplerden dolayı bireylerin, içsel yaÅŸantıları ve dış dünyayla kurdukları iliÅŸki biçimi deÄŸiÅŸir. Bu ciddi ve iÅŸlevselliÄŸi bozan deÄŸiÅŸiklikler kiÅŸilik bozukluÄŸu olarak adlandırılır. KiÅŸilik bozuklukları kiÅŸinin kendisi ve çevresindeki kiÅŸiler için zorlayıcı olabilir.
EÄŸer siz de hayatınızın böyle bir döneminden geçiyor iseniz, uzman desteÄŸine baÅŸvurabilirsiniz.

İlişkisel Problemler
İnsanlar sosyal varlıklardır ve doÄŸduÄŸu günden itibaren bir iliÅŸki sarmalının içinde bulurlar kendilerini. Bu yüzden hayatta deneyimlediÄŸimiz her türlü iliÅŸki, kendimize dair birçok ÅŸeyi belirler.
Özellikle çocukluk çağında ebeveynlerimizle kurduÄŸumuz iliÅŸki örüntüleri yetiÅŸkinlik hayatımıza da taşırız. Bugün eÅŸinizle, patronunuzla, arkadaÅŸlarınızla yaÅŸadığınız, tekrarlayan ve sizi rahatsız eden iliÅŸkisel problemlerdeki örüntüleri fark ederek kaynağı ile çalışmak, daha saÄŸlıklı iliÅŸkiler kurmanızda yardımcı oluyor.EÄŸer siz de hayatınızın böyle bir döneminden geçiyor iseniz, uzman desteÄŸine baÅŸvurabilirsiniz.

Uyku Bozuklukları
Uyku bozukluÄŸu, kiÅŸinin uykuya dalma, kaliteli uyku uyuma ya da uyanıklığıyla ilgili yaÅŸanan genel problemlere verilen isimdir. Zaman zaman uyku düzeninde bozulmalar yaÅŸanması normaldir ancak uzun süreli bozulmalar var ise sebeplerinin araÅŸtırılması gerekir. Uyku kiÅŸinin yaÅŸam kalitesini doÄŸrudan etkileyen bir gereksinimdir. Uyku bozukluklarının bazı sebepleri nörolojik faktörlere baÄŸlı iken bazıları da psikolojik faktörlere baÄŸlı olabilir.
EÄŸer siz de hayatınızın böyle bir döneminden geçiyor iseniz, uzman desteÄŸine baÅŸvurabilirsiniz.

Yeme Bozuklukları
Yeme bozuklukları, bireylerin yeme davranışlarından görülen, kiÅŸinin hayatını olumsuz yönde etkileyen ve zaman zaman içinde hayati tehlikeyi de barındırabilen, davranış bozukluklarıdır. Bireyin yeme ile aşırı meÅŸgul olması, fiziksel baÅŸka bir sebebe baÄŸlanamayan kilodaki ciddi deÄŸiÅŸiklikler (artma ya da azalma) ya da kilo verme veya koruma düÅŸüncesiyle bedene zarar verebilecek telafi edici baÅŸka aktivitelere baÅŸvurma (kusma, laksatif kullanımı, aşırı egzersiz ve ceza diyetleri), kiÅŸinin bedenini algılamasındaki bozulmalar (kendini olduÄŸundan kilolu görme) gibi çeÅŸitli faktörler bozuk yeme davranışı olarak nitelendirilebilir.
Yeme bozuklukları bazen baÅŸka bir psikolojik rahatsızlığa baÄŸlı olarak (kaygı, depresyon..vb gibi) ya da yalnız başına çıkabilir. KiÅŸilerin erken dönem yaÅŸantıları, yiyecek ile kurduÄŸu iliÅŸki, karakter yapılanması, iliÅŸkiler ve yaÅŸantıları gibi bir çok faktör, yeme bozukluÄŸuna sebep oluyor olabilir. Bazı durumlarda kiÅŸiler kendileri yaÅŸadıkları bozukluktan rahatsız olabilir ve terapiye baÅŸvurabilir fakat bazı durumlarda da kiÅŸi bozuk yeme davranışı geliÅŸtirdiÄŸinin farkında bile olmayabilir ve bu ileride durumun daha tehlikeli bir hal almasına sebep olabilir. Böyle durumlarda, kiÅŸinin yakınlarının da sürece destek vermesi ve kiÅŸiye yardım alması konusunda destek olması önemlidir.
EÄŸer siz ya da çevrenizdekilerden biri de hayatlarınızın böyle bir döneminden geçiyor iseniz, uzman desteÄŸine baÅŸvurabilirsiniz.

Fobiler
Yeme bozuklukları, bireylerin yeme davranışlarından görülen, kiÅŸinin hayatını olumsuz yönde etkileyen ve zaman zaman içinde hayati tehlikeyi de barındırabilen, davranış bozukluklarıdır. Bireyin yeme ile aşırı meÅŸgul olması, fiziksel baÅŸka bir sebebe baÄŸlanamayan kilodaki ciddi deÄŸiÅŸiklikler (artma ya da azalma) ya da kilo verme veya koruma düÅŸüncesiyle bedene zarar verebilecek telafi edici baÅŸka aktivitelere baÅŸvurma (kusma, laksatif kullanımı, aşırı egzersiz ve ceza diyetleri), kiÅŸinin bedenini algılamasındaki bozulmalar (kendini olduÄŸundan kilolu görme) gibi çeÅŸitli faktörler bozuk yeme davranışı olarak nitelendirilebilir.
Yeme bozuklukları bazen baÅŸka bir psikolojik rahatsızlığa baÄŸlı olarak (kaygı, depresyon..vb gibi) ya da yalnız başına çıkabilir. KiÅŸilerin erken dönem yaÅŸantıları, yiyecek ile kurduÄŸu iliÅŸki, karakter yapılanması, iliÅŸkiler ve yaÅŸantıları gibi bir çok faktör, yeme bozukluÄŸuna sebep oluyor olabilir. Bazı durumlarda kiÅŸiler kendileri yaÅŸadıkları bozukluktan rahatsız olabilir ve terapiye baÅŸvurabilir fakat bazı durumlarda da kiÅŸi bozuk yeme davranışı geliÅŸtirdiÄŸinin farkında bile olmayabilir ve bu ileride durumun daha tehlikeli bir hal almasına sebep olabilir. Böyle durumlarda, kiÅŸinin yakınlarının da sürece destek vermesi ve kiÅŸiye yardım alması konusunda destek olması önemlidir.
EÄŸer siz ya da çevrenizdekilerden biri de hayatlarınızın böyle bir döneminden geçiyor iseniz, uzman desteÄŸine baÅŸvurabilirsiniz.

Özgüven
Özgüven, kiÅŸinin kendisini nasıl gördüÄŸü, kendisiyle ilgili ne düÅŸündüÄŸü ve kendisine ne kadar deÄŸer verdiÄŸi ile baÅŸkaları tarafından nasıl görüldüÄŸünü düÅŸündüÄŸü, sevilip sevilmediÄŸine dair fikirleri ile ilgili bir kavramdır. Terapiye baÅŸvurma konularından bir diÄŸeri de sıklıkla “özgüven” ile ilgili oluyor. Burada bireyin anlatmak istediÄŸi genelde içinde bulunduÄŸu koÅŸullar ile baÅŸa çıkma kapasitesinin arttırmak oluyor. KiÅŸinin yaÅŸantılarına ve kendisine dair deneyimlerinin konuÅŸulduÄŸu ve anlaşıldığı bir ortamda, birey de saÄŸlıklı özgüveni yeniden inÅŸa edebiliyor.EÄŸer siz de hayatınızın böyle bir döneminden geçiyor iseniz, uzman desteÄŸine baÅŸvurabilirsiniz.

Kayıp ve Yas
Kayıp, sizin için önemli olan bir ötekini kaybetmeyi içerir; bu öteki her zaman bir insan olmak zorunda deÄŸildir, bir eÅŸyanız, bir deÄŸeriniz, bir yönünüz ya da bir imkanınız da olabilir. Bu anlamda kayıp, ölüm ile eÅŸ anlamlı gibi düÅŸünülmemelidir. Her kayıp içinde bir yas sürecini de barındırır ve insan hayatının en temel parçalarından biridir. Çünkü yaÅŸamak, pek çok kaybı da beraberinde getirir.
Uzamış ya da kompleks yas ÅŸeklinde literatürde tanımlanan yas süreci, bireyler için oldukça zorlayıcı, gündelik hayatlarını sekteye uÄŸratan ve çok kafa karıştırıcı olabilir. Böyle durumlarda bir uzman desteÄŸine baÅŸvurmak önemlidir.
EÄŸer siz de hayatınızın böyle bir döneminden geçiyor iseniz, uzman desteÄŸine baÅŸvurabilirsiniz.